tarihinde yayınlandı

Keçiboynuzu Pekmezinin Faydaları

Doğal Keçiboynuzu Pekmezi Faydaları

Keçiboynuzu Pekmezinin faydaları, diğer bir adı harnup olan meyvenin içerdiği maddelerden gelmektedir. Doğal olan ve oldukça güçlü bir besin olan keçiboynuzu pekmezinin faydaları ‘nı öğrendikten sonra harnup pekmezini evinizde bulundurmak isteyeceğinize inanıyoruz. Doğal, Katkısız Ev yapımı Harnup Pekmezi satın almak için tıklayınız.

Devamını Oku Keçiboynuzu Pekmezinin Faydaları
tarihinde yayınlandı

Yulaflı Çikolatalı Atıştırmalık

Sağlıklı Yulaflı Çikolatalı Atıştırmalık

Yulaflı çikolatalı atıştırmalık; üstelik yapması kolay ve çok lezzetli. Bizimkiler bayıldı. Dolu tabağı masaya koymamla, atıştırmalıkların bitmesi bir oldu😊.


Malzemeler:

Yulaflı Çikolatalı Atıştırmalık Tarifi


Önce yulaf ezmesini rondoda inceltip derin bir kaba alın sonra diğer malzemeleri ilave edip karıştırıp hamur kıvamına getirin. Ardından elinizle yuvarlayarak lokmalar hazırlayın. Ardından bu lokmaları benmari usulü erittiğiniz bitter çikolata ile kaplayın. Son olarak üzerine dövülmüş ceviz serpin.
Orijinal tarif @ozgeninoltasi ‘ndan, malzemeler bizden.
Afiyet olsun.

tarihinde yayınlandı

Karabuğday Unlu Lorlu Kurabiye

Lorlu Kurabiye

Karabuğday unlu lorlu kurabiye tarifi oldukça basit ve lezzetli. İçinde ana malzeme olarak tuzsuz Manyas loru, karabuğday unu ve damla çikolata var. Böğürtlen marmelatı (reçeli ile de olur) ile birlikte uyumlu ve güzel oldu.

Devamını Oku Karabuğday Unlu Lorlu Kurabiye
tarihinde yayınlandı

Elma Pekmezi – net 500 gr

doğal katkısız organik elma pekmezi

Elma Pekmezi Al – net 500 gr – 60 TL

Ev Yapımı Elma pekmezi , köylümüzün kendi ihtiyacını sağlamak için bahçe sınırlarına ektiği ağaçların elmasından yaptık. Elma Pekmezini, kurt ve kuşlardan kurtulmuş olan elmaları temizlenip doğrandık; sonra kazanlarda meşe odunu ateşi ile pişirilerek elde ettik.

Kullandığımız elmaların şeker oranı üzüm, dut meyvelerinden daha az olduğu için ve ayrıca içine ilave şeker konulmadığından üzüm ve dut pekmezleri kadar koyu değildir.

Sağlıklı çünkü katkı maddesi, koruyucu yok. Şeker ilave edilmemiştir.
Elma Pekmezimiz net ağırlığı 500 gram olacak şekilde kavanozlarda siz lezzet tutkunlarının beğenisine sunulmaktadır.

Doğal elmalardan yapılmış pekmez de elmanın tüm faydalarını içermektedir. Hatta daha faydalı olduğunu söyleyebiliriz çünkü açık havada güneş altında yapılırken güneşten gelen ışınlar ile özündeki vitaminler aktive olarak daha sağlıklı ve faydalı bir hale gelmiştir.
Elmadan yapılan pekmez, yüksek doğal meyve şekeri içermesi sebebiyle iyi bir karbonhidrat ve enerji kaynağı deposudur. Özellikle günlük kalsiyum, demir, potasyum ve magnezyum ihtiyacını büyük oranda karşılamaktadır.

Elma pekmezinin faydalarını sıralayalım;

  • Kolesterol seviyesini dengeler
  • Cildi güzelleştirir.
  • Antioksidan etkisi sayesinde bağışıklık sistemini destekler.
  • Vücuttaki toksinlerin dışarı atılmasına yardımcı olur.
  • Gün boyu zindelik ve enerji verir.
  • İçerisindeki vitamin ve mineraller sayesinde vücudun kan yapımını hızlandırmaktadır.
  • Kemik erimesi problemi olan insanlar elma pekmezini kesinlikle tüketmelidirler.
  • Soğuk kış aylarından kaynaklanan soğuk algınlığı ve benzeri durumlarda bedeni destekler.

Ayrıca, tüm pekmez çeşitlerimizi görmek için tıklayınız.

Köyümüz nasıl bir yer ve ürünlerimiz nasıl yapılıyor izlemek için tıklayınız.

tarihinde yayınlandı

Ekinezya Çayı Faydaları

Ekinezya Faydaları

Ekinezya çayı faydaları ve çayı nasıl demlenir bu yazıda ele almaya çalıştım. Mevsim değişikliklerinin vücudumuz direncini düşürür. Özellikle kış aylarında, grip ve soğuk algınlığından korunmak mümkün. Bunun için de uzmanların önerilerinden biri de ekinezya çayı. Ekinezya veya diğer adıyla kirpi otu nedir? Faydaları nelerdir? Nasıl tüketilmeli?

Ekinezya Nedir?

Ekinezya diğer adıyla kirpi otu çok eski bir şifa otu olarak bilinir ve birçok eski kültür ilaç olarak kullandı. Özellikle Kuzey Amerika’nın yerlileri kirpi otunu öksürüğe, boğaz ağrılarına ve iltihaplanmalara karşı ilaç olarak kullanmışlardır. Geleneksel tıpta solunum ve idrar yolları iltihaplanmalarında ve zor kapanan dış yaralarda kullanılıyor. Ekinezyanın en yaygın kullanım alanı soğuk algınlığıdır.

Ekinezya (Kirpi Otu) Çayı Faydaları Nelerdir?

Yapılan bilimsel nitelikteki deneysel (deney hayvanları ve hücre kültürleri üzerinde) ve klinik (insanlarda) çalışmaların ekinezyanın soğuk algınlığı etkenlerine karşı vücudun bağışıklık sistemini desteklediğini belirten Prof. Dr. Erdem Yeşilada, “Yayımlanan çalışmalarda ekinezya ürünlerinin soğuk algınlığı, uçuk gibi virüsler üzerinde öldürücü etkisi bulunduğu gördük. Bu çalışmalarda, ekinezyanın hem bu virüsleri öldürdü hem de virüslerin yol açtığı iltihap etkenlerinin miktarını kontrol ederek boğaz ve akciğerlerdeki iltihabın yol açacağı hasarı engellediği yazılı” dedi.

Ekinezyanın etkisi değişiyor

Ekinezya ürünlerinin soğuk algınlığı ve nezle üzerinde klinik etkinliğini ortaya koyan çalışmalara bakıldığında sonuçların tartışmaya açık olduğunun görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Erdem Yeşilada, “Konunun bilimsel olarak, tarafsız bir şekilde değerlendirildiğinde bir etki varsa vardır, yoksa yoktur. Eğer bu şekilde istikrarsız sonuçlar görülüyorsa, o zaman deney yöntemi ve uygulama sorunları söz konusu olduğunu, aslında bitkisel ilaçlarla yürütülen çalışmalarda bunun sık görülen bir durum olduğunu söylüyor. Bunun en önemli etkenleri, deneylerde kullanılan ilacın kalitesi, ilacın uygulandığı süre ve miktarıdır. Dolayısıyla yeterli kalitede güvenilir ürünleri, önerilen süre ve miktarlarda kullanmak önemli” dedi.

Ancak Tüketirken dikkat! 45 günden fazla kullanılmamalı

Öncelikle güvenilir kalitede ekinezya ürünü seçmek ve önerilen miktarlarda uygulamak gerektiğini ifade eden Yeşilada, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeterli seviyede etki sağlaması için en az bir ay kullanmak gerekir. Ancak 45 günden uzun süre ile sürekli kullanılması önerilmemektedir. Sonuç olarak, özellikle soğuk algınlığı riskinin yükseldiği kış dönemlerinde doğanın bizlere sunduğu bu etkili ve güvenilir silahlardan yararlanmak en akılcı yaklaşımdır. Hiç şüphesiz, öncelikli hedef “hastalığa yakalanmamak”, bu konuda bağışıklığı destekleyici bu tip ürünler koruyucu olarak yararlı olabilmektedir. Hastalığa yakalandığınızda ise bu tip ürünler ile uygulanan temel tedavinin yanı sıra şikayetlerin hafifletmek için yararlıdır”

Ayrıca, Dr. Gökhan Güler yazısında şunu da belirtti: “Bağışıklık sistemini güçlendirdiği yapılan deneylerle ispatlanmıştır. Annals of İnternal Medicine dergisinde yayınlanan klinik bir araştırmada Ekinezya bitkisinin soğuk algınlığına yakalanma ihtimalini ciddi oranda azalttığı saptanmıştır.”

Ekinezya Çayı Nasıl Tüketiliyor?

En doğal ve etkili yöntem çay olarak tüketmektir. Çünkü çay olarak tüketilmesinin en doğal ve etkili yöntem olduğunu uzmanlar belirtiyor.

Günlük kullanım: ekinezya bitkisinin sıcak suda 10-15 dakika bekletin. Elden edilen bitki çayının günde 3-5 fincan tüketilmesi uygundur. Bağışıklık sistemini aktivite etmek için: Sonbahar başından ilkbahar aylarına kadar 8 hafta sürdüreceğiniz kürler (günde 3 fincan) uygulayın. İhtiyaç duyduğunuzda 2 hafta ara verilerek devam edebilirsiniz.

Ekinezya bitkisinin komplikasyonları (yan etkileri) nelerdir?

Ek olarak, Dr. Gökhan Güler yazısında: “Gebelikte Ekinezya bitkisi asla kullanılmamalıdır. Sürekli kullandığınız bir ilaç varsa doktorunuza danışmadan Ekinezya kullanılmamalıdır. Belirli aralıklarla kullanılmalıdır. Bebeklere ve çocuklara Ekinezya bitkisi vermeyin. Oto immün hastalığı olan kişiler Ekinezya bitkisini kullanmamalıdır. Ekinezya papatyagiller ailesine bağlı olduğu için papatya bitkisine alerjisi olan kişiler kullanmamalıdır. Multipl Skleroz (MS), romatoid artrit ve lupus hastalığı olanlar doktor kontrolünde kullanmalıdır.” şeklinde belirtiyor.

Ayrıca, Ekinezyanın yararlarını ve kullanıldığı alanları özetlersek:

  • Ağrı kesici özelliği için kullanılıyor
  • Bağışıklık sistemini güçlendirmek için kullanılıyor
  • Grip ve nezleye karşı koruma için kullanılıyor
  • Enfeksiyonları önlemek için kullanılıyor
  • Detoks etkisi için kullanılıyor
  • Vücut kırgınlığını ve halsizliği gidermek için kullanılıyor
  • Böcek ve yılan ısırığında tedavi edici etkisi için kullanılıyor
  • Diş ağrısını hafifletme etkisi için.

Önemli Not:

Yazımızda yer verdiğimiz bilgiler farklı kaynaklardan derlenerek oluşturulmuştur. Sizlere öneri ve bilgi vermek amaçlanmıştır. Bu yazıdaki içeriğin, kesin teşhis ve tedavi özelliği bulunmamaktadır. Herhangi bir sağlık sorunu karşısında mutlaka doktorunuza başvurmanız. Üstelik doktorunuzun önerdiği tedavi yöntemini uygulamanız gerektiğini önemle hatırlatırız

tarihinde yayınlandı

Katı Sabun mu Sıvı Sabun mu Kullanmalıyız?

zeytinyağı sabunu

Katı Sabun mu Sıvı Sabun mu Kullanmalıyız? Yazımızda bu sorunun yanıtını vermeye çalıştık.

Aşı bulundu, bahar geldi ve sonrası da yaz.
Açık hava ve bol güneşli ortamda virüsün yayılması yavaşlayabiliyor.
Zaten normalleşmenin kısa bir zaman sonra başlayacağının sinyallerini devlet yönetimi vermeye başladı.
Gerçekçi olmak gerekirse, sokağa çıkma yasakları gevşetilse de sosyalleşmeye de başlasak, maske kullanımı daha uzunca bir süre, en iyimser 2022 yılına kadar devam edecek gibi görünüyor.
Aynı zamanda hijyen de önem seviyesini korumaya devam edecek ve etmeli de zaten. Tüm bu koşullarda, el hijyenini baş aktörü sabun, hayatımızın merkezinde yerini korumaya bir süre daha devam edecek.

Katı Sabun mu Sıvı Sabun mu?

Bu nedenle kafamızı kurcalayan “Katı Sabun mu Sıvı Sabun mu Kullanmalıyız?“ sorusunu yanıtını araştırdım. Bulduğum yanıt beni kullandığımız sabunun, sıvı da olsa katı da olsa basit ve saf olması sonucuna götürdü.

Sabunun kimyasına bakarsak aslında sıvı sabun da katı sabun da aynı içerikte üretmek mümkün.
Ancak özellikle sıvı sabunların daha güzel kokması ve daha canlı bir renge sahip olması için içerisindeki kimyasallar daha fazla. Bu nedenle genel olarak bakılırsa katı sabunun daha sağlıklı olduğu söylenebilir
Öte yandan, çok fazla kişinin kullanabileceği bir ortamda sıvı sabun daha sağlıklı görünüyor. Ancak aile içinde kullanacaksanız, sıvı sabun alırken hangi ürünün güvenilir olduğu tam olarak anlamıyorsanız ve daha uygun fiyatta olması isteniyorsa katı sabun tercih edin.

Katı sabunun olumsuz yönleri: görsel olarak eski moda ,kullanışsız olması ve gliserin içermeyen katı sabunların cildin kurumasına neden olmasıdır.  Ayrıca çok fazla kişi tarafından kullanılacaksa üzerinde bakteri birikebilmesi de muhtemel. Ama tüm bu dezavantajların bir çaresi var.
Basitçe, kullanımdan sonra sabunun üstünde kalan köpüğü akıtmak, bu bakterilerden kurtulmak için yeterli. Bu nedenle uzmanlar aile içi kullanım için kalıp sabunların zararsız olduğu görüşünde.

Kalabalık ortamlarda sıvı sabun kullanmak daha faydalıdır fakat sıvı sabunlar da tamamen bakterisiz değil.
Uzmanlar sıvı sabunların kalıp sabunlardan daha az bakteri taşıdığını kabul ediyorlar. Ama tekrar tekrar doldurulup kullanılan sıvı sabun kapları zamanla bakteri üretebiliyor. Bu yüzden sıvı sabun kaplarının tekrar doldurulmadan önce temizlenmesine özen göstermelisiniz.
Özellikle, ortak kullanım alanlarındaki sıvı sabunların kalitesini bilmemiz mümkün olmaz. Bunun için çantanızda minik  saf katı bir sabun bulundurun, bu çözüm olabilir.

Sıvı Sabun Alırken Dikkat

Sıvı sabun alırken mümkün olduğu kadar kokusuz ve renksiz ürünler tercih etmelisiniz. Ancak piyasadaki neredeyse bütün sıvı sabunlarda normalden fazla ölçüde kimyasal bulunduğu da bir gerçek.
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) yöneticilerinden Dr. Janet Woodcock ‘un açıklamasında, “Kullanıcılar antibakteriyel sıvı sabunların mikropların ve bakterilerin yayılmasını önlediğini düşünüyorlar ancak elimizde antibakteriyel sıvı sabunların katı sabunlardan daha etkili olduğuna dair bilimsel bir kanıt yok.” dedi.

FDA aynı zamanda antibakteriyel sabunlarda kullanılan triclosan ve triclocarban maddelerini yasakladı. Yasağın gerekçesi bu maddelerin uzun dönemli kullanımlarda sağlık sorunlarına yol açabileceği şüphesi. Bazı araştırmalarda, uzmanlar, bu maddelerin uzun süreli kullanımının hormonal bozukluklara yol açabildiği gözlemledi.
Kimyasal madde içermeyen sıvı sabun bulmanın zorluğundan ötürü, saf ve doğal katı sabun kullanılması yönünde tercih yapın.
Katı sabun alırken de yine aynı şekilde kokusuz-renksiz ürünler tercih edin. İçerisinde gliserin olup olmadığından emin olun. Gliserin içeren sabunlar hem cildin nemini daha çok muhafaza eder, hem de egzama gibi cilt sorunlarında tedaviye yardımcı olur.

Zeytinyağlı Sabun En Doğal Sabun

Zeytinyağlı sabun en doğal nemlendiricilerden birisidir.
Kuru bir cilde sahip olmaktan yakınıyorsanız zeytinyağlı sabun tam ihtiyacınız olan şey. Zeytinyağlı sabun, doğal bir nemlendirici olan gliserinin en saf halini barındırır. Zeytinyağı sabunu cildi nemlendirmesinin yanı sıra, gün içerisinde cildinize yapışan kirleri de etkin bir şekilde temizler. İçeriğindeki A ve E vitaminleri sayesinde havadaki serbest radikallerle mücadele eder.

Sonuçta, kullanacağınız sabun sıvı da olsa katı da olsa; içinde kimyasal madde özellikle triclosan ve triclocarban maddeleri olmadığına emin olun. Oldukça basit, saf içerikli sabun tercih edin. Bulmak kolay saf zeytinyağı sabunu en iyi alternatif gibi görünüyor.

Önemli Not:

Yazımızda yer verdiğimiz bilgiler farklı kaynaklardan derlenerek oluşturulmuştur. Sizlere öneri ve bilgi vermek amaçlanmıştır. Bu yazıdaki içeriğin, kesin teşhis ve tedavi özelliği bulunmamaktadır. Herhangi bir sağlık sorunu karşısında mutlaka doktorunuza başvurmanızı ve doktorunuzun önerdiği tedavi yöntemini uygulamanız gerektiğini önemle hatırlatırız

Google sayfamız.

tarihinde yayınlandı

Ihlamur – Ormandan Gelen Sağlık

çiçek ıhlamur

Ihlamur insan sağlığı için oldukça faydalıdır. Günümüzde bazı şehirler de bile ıhlamur ağaçları vardır ve vatandaşlarımız bu ıhlamurun çiçeklerini toplayıp tüketmektedir. Peki havanın yeterince temiz olmadığı şehir veya şehirlerin yakınlarındaki parklardan doğal olduğu için toplanmış ıhlamur bizim için yeterince sağlıklı mı?

Devamını Oku Ihlamur – Ormandan Gelen Sağlık
tarihinde yayınlandı

Doğal Beyaz Tarhana

Devamını Oku Doğal Beyaz Tarhana